Cinsel suçların ispatı ceza davalarında oldukça zordur. Bu nedenle yerleşik Yargıtay uygulamalarında çeşitli kriterler getirilmiştir. Toplumumuzun ve dünyanın önemli sorunlarından biri olan cinsel suçların ispatı konusunda, genelde fail ile mağdurun yalnız kalması söz konusu olduğundan dolayı ispat zorlaşmaktadır. Özellikle mağdurun şikâyette gecikmesi, delillerin ortaya çıkmasını neredeyse imkânsız hale getirmektedir. Sonuçta birçok durumda elde kalan tek delil olan beyanlara bakarak; geçmiş ilişki, çelişkiler, samimi ve değişmeyen anlatımlara bakılarak somut olay adaleti sağlanmalıdır. Çocuklara karşı işlenen suçlar farklı bir bakış açısıyla ele alınmalı, çocuk psikolojisinin bir yetişkinden farklı olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla bir çocuğun Seks Bağımlısı Yargıtay Kararı söyleme sebepleriyle yetişkinin sebepleri farklı olacaktır. Öyleyse delillere bakılırken mağdurun ve failin yaşları, meslekleri, akrabalık ilişkileri, hiyerarşik ilişkileri dikkatle gözden geçirilmelidir. Cinsel suçlar Türk Ceza Kanununun 6. Bu sürecin kanuni ve usuli olması soruşturmadan kovuşturmaya ve nihai neticeye ulaşması ve en önemlisi de kayda alınması için gerekli bir prosedürdür. Cinsel suçlar, unsurları, yapısı, delilleri ve eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından diğer suç tiplerine göre hem farklılık göstermekte hem de daha karmaşık ve daha zor bir hal almaktadır. Ceza muhakemesi kanunda, cinsel suçların ispatı açısından da geçerli olan üç tür delil çeşidi vardır. Mahkeme her halükarda tüm delilleri vicdani delil sistemine göre serbestçe değerlendirecektir. Cinsel suçların Seks Bağımlısı Yargıtay Kararı delillerle olur. Soruşturma görevi bakımından Cumhuriyet Savcısının ve kovuşturma makamı için, hakim ile mahkemenin en büyük sorunu bu tür suçlarda eylemin sübutudur. Sübut delillendirildikten sonra ise devamında rıza ile olup olmadığı hususunun tam tespiti de önemlidir. Öncelikle soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesine özen gösterilmesi gerekir. Keşif, telefon kayıtları, kan lekesi, DNA, iç çamaşırı, ses kaydı, video kaydı, mesajlar, görüntüler, sanık savunmaları, mağdur ve tanık beyanları, HTS kayıtları, tape döküm kayıtları, teşhis tutanakları gibi örnekler sayılıp, sıralanıp, çoğaltılabilir. Ancak burada özellikle Yargıtay ilgili Ceza Dairesi uygulamaları ışığında şu hususlara dikkat etmek gerekir:. Ne var ki somut olaydaki rızanın varlığı tüm bu delilleri ve araştırmaları boşa çıkarabilir. Mesela mağdur olduğunu iddia eden şahsın vücudundaki sperm örneği oldukça kuvvetli bir delildir. Fakat rızanın varlığı ya da yokluğu bu aşamada tartışma konusu olduğunda bu kuvvetli sayılabilen tıbbı delil önemini yitirmektedir. Ayrıca somut olayın özelliklerine göre yaş grubundaki mağdureler yönünde reşit olmayanla cinsel ilişki olarak kabul edilir. Böylece suçun niteliği ve sanığın alabileceği ceza miktarı oldukça değişir. Cinsel suçların ispatında delilleri tek tek değerlendirmeniz gereklidir. Aksi durumda süreç pek sağlıklı yürümeyebilir. Hukuk, delillerle işleyen bir sistemdir. Deliller, beş duyu organı ile duyumsadığımız ispat vasıtalarıdır. Açıktır ve hakkaniyeti esas alır. Serbest delil ilkesinin ve vicdani kanaat sisteminin benimsenmiş olması, her an her şeyin suçun sübutuna esas alınabileceği ya da kalıplarla hüküm kurulabileceği şeklinde anlaşılamaz. Cinsel suçlar alanında çalışmaların artmış olmasına rağmen uygulamada yaşanan sorunlar çözümlenememiştir. Cinsel suçların ispatı oldukça zordur. Bu nedenle deliller hızlı ve etkin şekilde toplanmalıdır. Aksi durumda deliller tamamen yok olabilir. Cinsel suçların ispatı konusunda elde edilen delilleri tek tek incelemeniz gereklidir. Bu sorunlardan birisi ispat ve sübut konusudur. Kimin beyanına ne ölçüde itibar edilecek, hangi doktor raporu esas alınacak, olay yerinde bulunan kişiler hangi ölçüde olayı aydınlatmış kabul edilecektir, değişen ifadeler hükme esas alınabilecek midir, mağdur beyanları tek başına hüküm kurmaya yeterli midir, ispat ve sübut konusunda standart belirlemek mümkün müdür gibi sorulara yanıt aranmaya çalışılmıştır. Yargıtay kararlarının istikrarlı olduğunu söyleyebilmek mümkün görünmemektedir. Başlangıçta belirlenen bir takım kıstasların zamanla esnetildiği, bu konudaki Seks Bağımlısı Yargıtay Kararı eşiğinin zamanla yükseldiği, salt mağdur beyanlarının hükme esas alınmasından vazgeçilmeye başlandığı ve olaya ilişkin diğer maddi delillerin daha fazla dikkate alınmaya başlandığı söylenmelidir. Maddesi ve devamında yer almaktadır.
Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçlarında, mağdurun çocuk olduğu, travma etkisi altında bulunduğu gözetilerek sürecin yürütülmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta davacı kadın, eşinin daha önce üç kez boşanma davası açtığını, ancak üçünden feragat ettiğini, dördüncü kez açtığı boşanma davasının derdest olduğunu, eşine karşı ayrı bir dava olarak maddi ve manevi tazminat davası açtığını ve davalının açılan davaya verdiği cevap dilekçesinde kullandığı ifadeler ile kişilik haklarına zarar verdiğini iddia etmiştir. Söz konusu madde ile her ne kadar dokunulmazlığın kullanımına şekil, yer ve ölçülülük yönünden sınırlama getirilmiş olsa da maddi gerçeklerin iddia ile savunmanın çarpışması sonucu ortaya çıkacağı dikkate alındığında bu sınırlamaların mümkün olduğunca dar yorumlanması gerekmektedir. Öte yandan sadece DNA ya da sperm tespiti cinsel ilişkinin boyutu konusunda kanaat edinmeyi sağlamaz. Kusurlu eş yararına maddi tazminat TMK.
ÇEREZ POLİTİKASI
Yargıtay Ceza Dairesi / E., / K. Cinsel Suçların İspatı; Türk Ceza Kanunu. 1- EVLİLİK KOŞULU a- Evlilik. Kanun'un Maddesi uyarınca; “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin söz konusu kararı, verildiği tarih itibarıyla, Türk Ceza Kanununun cinsel suçlar konusundaki düzenlemelerinden. Mahkeme, suçun. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak. Cinsel Suçların İspatı Yargıtay Kararları. - Zina sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik koşulu,cinsel ilişki koşulu ve kusur koşulunun gerçekleşmesi gerekir.Yargıtay 2. Türk Medeni Kanunu: Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir Madde Husumet mağdureye yönelik cinsel suçun işlenmesi için sebep olabilmektedir. Evlilik Birliğinin Sarsılması. Bu olgu veya emareye dayanılarak, başkalarının da böyle bir olay karşısında, davalı gibi hareket etmesinin uygun görüleceği, diğer bir anlatımla orta düzeydeki kişinin de somut olaydaki gibi davranacağı ve bu çerçevenin içinde kalan savunma hakkının yerinde kullanıldığı kabul edilmelidir. Belli bir süre devam eden bu yüzden de sarkıntılık aşamasında kalamayan bu nedenle cinsel saldırı ya da cinsel istismar olarak değerlendirilen davranıştır. Yargıtay Boşanma Sebepleri. Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir. Livata bulgusunun bulunmaması sebebiyle sanığın eyleminin basit cinsel istismar olara değerlendirilmesi gerekebilir. Ayrıca günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle sosyal medya hesaplarından aile üyelerinin engellenmesi de bu sebep kapsamında değerlendirilecektir. Moleküler ve genetik incelemenin yapılması çok önemli olup bu gibi fiziksel deliller bir anlamda beyan delillerin etkisini azaltır. Bir davada tarafların yargı mercileri önünde iddia ve savunmalarını hiçbir endişeye kapılmadan serbestçe yapmaları gerekir. Davacı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı TMK m. Aksi halde kişinin kendi kafasında kurgu oluşturduğu izlenimi oluşması muhtemeldir. Bu deliller olayın oluşuyla ilgili delillerdir. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur. Ayrıca kıskançlık seviyesi arttığında kıskanılan eşin kişilik haklarının da ihlali sonucunun doğduğu açıktır. Cinsel suçlarda suçun ispatı ile ilgili olarak:. Suçun soruşturma aşamasından, kovuşturma aşamasına ve son tahlilde yapılan yargılamayla vaki davaya konu suçun sübutuna yarayan yol, yöntem ve usuller, her bir somut olaya göre titizlikle izlenmeli ve incelenmelidir. Örneğin daha önceden arkadaşlık etmiş olmaları kimi durumda husumetin sebebini ortaya koyarken kimi durumda da aslında eylemin geçerli rızayla yapıldığını fakat mağdurun toplum baskısından çekinerek kendisinin rızası dışında yaptığını söylemesine neden olur. Aylarca cinsel ilişkinin başarılamamış olması karşısında eşlerde birbirine karşı haklı bir nefretin, en azından isteksizliğin doğacağı şüphesizdir. Bu belli zorluklar nedeniyle bir nebze kabul edilebilir. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya TMK. Davalının davacı aleyhine açtığı boşanma davası üzerine, davacının da maddi ve manevi tazminat istemli karşı dava açtığı ve dava konusu cevap dilekçesinin de bu davada verildiği göz önüne alındığında; cevap dilekçesindeki ifadelerin boşanma davasına karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olduğu, yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği üzere tarafların, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahip olduğu, iddia ve savunma dokunulmazlığının Anayasa ve diğer kanunlarla teminat altına alındığı, maddi gerçeklerin iddia ile savunmanın çarpışması sonucu ortaya çıkacağı, bu nedenle iddia ve savunma dokunulmazlığına ilişkin sınırlamaların mümkün olduğunca dar yorumlanmasının gerektiği, bu ilkeler çerçevesinde, davalının cevap dilekçesinde kullandığı ifadelerin iddia ve savunma sınırları içinde kaldığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği kabul edilmelidir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı koca da dava açmakta haklıdır. Bu tespitlerin yapılıp olay yerinde şüphelinin, mağdurun örneklerinin bulunup bulunmadığı konusu mutlaka araştırılmalıdır. Mağdur beyanın yeterli uzunlukta olması, bütünlüklü olarak olayı ifade etmesi, açık bir ifade olması, ayrıntıları yeterince göstermesi, tutarlı olması gerekir. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:. Olay ancak Bu durumda taraflardan birinin eski sevgilisini sevdiğini söylemesi veya özlem duyduğunu belirtmesi yeterli olup aralarında bir ilişkinin bulunması aranmamaktadır. Oldukça nadir olarak olay öncesi veya olay sonrası olaylara ilişkin görgü tanıkları ya da mağdurun olaydan hemen sonra ilk anlattığı anlatı tanıkları söz konusu olur. Eşlerden birinin cinsel ilişkiden kaçınması veya cinsel birlikteliği sağlayamaması cinsel şiddet olarak nitelendirilmekte olup Yargıtay 2. Öyleyse tüm bu açıklamalar ışığında ve birleştirilerek görülen her iki davadaki mevcut delil durumu dikkate alındığında, davalı-davacı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, birlik görevlerini ihmal edecek düzeyde sürekli alkol kullandığı ve ailesine ilgisiz davrandığı anlaşılmaktadır.