Yaşadığımız olaylar karşısında verebileceğimiz iki tür tepki vardır. İlk tür tepkilerin kaynağı korkudur. Kaybetmekten, elde edememekten, yalnız kalmaktan, sevgisizlikten, aşağı görünmekten, hatalı anlaşılmaktan… Tümü deneyim yoluyla öğrenilmiş, enerji ve bilincin düşük olduğu tepkilerdir ve içinde öfke, kıskançlık, açgözlülük, bencillik, kibir, yalan, tembellik, üstünlük ve kontrol hırsı ile sağlıksız ego unsurlarını barındırır. Yaşamdaki mutsuzluk ve olumsuzlukların kaynağıdır. İkinci tür tepkilerse sevgiden köklenir. İnsan olmanın özüdür ancak korku bazlı davranışlar ağırlık kazandıkça unutulur ve deneyimlenmedikçe varlığı hissedilemez hale gelir. İçinde barış, umut, empati, adalet, şefkat, iş birliği, alçakgönüllülük, bağ kurma, kibarlık, dürüstlük, özgüven, öz değer ve yardımseverlik gibi sağlıklı ego unsurlarını barındırır. Hayatı kendisi ve diğerleri için kolaylaştırırken kendi sınırlarını da koruyan yüksek titreşimli bir var oluş halidir. Korku ya da sevgi kaynaklı davranışlardan bir taraf süreklilik kazandığında etkilenen yalnızca psikolojik sağlığımız olmaz; ona kendimiz ve diğerleriyle olan ilişkilerimiz, ruhsal gücümüz, alışkanlıklarımız ve yaşam stilimiz gibi hayatımızın diğer tüm alanları da eşlik eder. Bu yüzden de dinamik olarak birbirlerine dönüşebilir ve tamamen ve yalnızca bizim bireysel seçimimizle ilişkilidir. Başkalarına hizmet etmek onlara servis yapmak, sürekli yardımlarına koşarken kendini gizlemek değil, aksine sevgi bazlı yaklaşımların içten biçimde sergilenmesidir. Bu bize her insana sevgi duyma zorunluluğu da yüklemez; yalnızca başka bir ruhun iyilik haline ve bütünsel benliğine saygı duymak, ona sadece canlı olduğu için merhamet ve Negatif Enerji Ve Seks hissedebilmek, kim olursa olsun bizimle eşit ve aynı özden olduğunu görebilmektir. Her ne kadar çoğu insan kendisinin ve çevresindekilerin sevgi spektrumunda yaşamasını tercih etse de hayatımızdaki insanlar iş yeri, aile, arkadaşlık, romantik ilişki vs. Onlarla olan yakın ve uzun süreli deneyimlerimiz sonucundaysa kendilik algımız yerle bir olabilir, sevdiğimiz insandan ya da hayallerimizden uzaklaşabiliriz; işimizi ya da kendimizi gerçekleştirmemizi sekteye uğratabiliriz. Sevgi, barış ve huzurun yerine Negatif Enerji Ve Seks, öfke ve sinmişliği koyabiliriz. Hayatımız ve ruh sağlığımız üzerine bu tip ilişkilerin etkilerini daha kolay gözlemleyebilsek de pek hesaba katmadığımız bir kısmı Negatif Enerji Ve Seks onlarla kurduğumuz negatif bağlar, kanallar ve bu etkileşimlerin sonucunda enerji alanımıza yerleşen negatif varlıklardır. Bedenimizin çevresinde 1,5 metreye kadar genişleyen bir enerji alanımız vardır. Biz psikolojik, fiziksel ve ruhsal olarak ne kadar güçlüysek bu alanımız da o kadar güçlü olur ve dışarıdan gelen negatif tesirlerden bizi korur. Şamanlar dahil farklı alanlardaki şifacıların psişik gerçeklik non-ordinary reality dediği bu alana giden kopmuş ruh parçalarıyla enerji alanımızda boşluklar oluşur ve auramız enerji alanımız zayıflamaya başlar. Yaşamak için bir canlının enerjisine ihtiyaç duyan negatif varlıklar entities ise oluşan bu boşluklara yerleşerek bizim enerjimizden beslenmeye başlar. Travma gibi sigara içmek de tüm çakraların kapanmasına, enerji alanımızda Negatif Enerji Ve Seks ve ruhumuzda negatif tesirlerin yerleşebileceği açık kapılara, boşluklara sebep olur. Çok fazla ve sık alkol tüketmek, kumar ve aşırı yeme gibi bağımlılıklar, ölüme yakın deneyim gibi bilinci etkileyen olayların da benzer etkileri olduğu biliniyor. Bunlara ek olarak, yoğun ve uzun süreli endişe, üzüntü, ıstırap; duygusal, cinsel, fiziksel ya da zihinsel istismar, değerlerimize karşı olan bir davranışı yapmak zorunda bırakılmak, güçsüzlük veya gücümüzü bir başkasının çalmasına izin vermek de bu boşlukların oluşmasına ve enerji alanımızın zayıflamasına yol açar. Ancak, ruh kaybı yaşadığımızda bu varlıklar otomatikman gelip auramıza yerleşmez, onları genelde diğer insanlardan alırız. Çok kalabalık yerlerde bu enerji alışverişi çok daha yoğundur ve bu tip yerlerden sonra bastıran yorgunluk veya sinirlilik hallerinin aşırı uyarana maruz kalmanın yanında diğer sebebi de budur. Bazı insanların yanından ya da hastane, alışveriş merkezi, güç savaşlarının yoğun olduğu ofis ortamları gibi yerlerden ayrıldıktan sonra yaşadığımız halsizlik, sinirlilik, obsesif biçimde olumsuz düşüncelere takılma gibi durumların sebebi de yine bu tesir alışverişidir. Negatif varlıkların kolayca transfer edilebildiği bir diğer yöntemse sekstir. Seks, sanılanın aksine fiziksel bir etkileşimden çok daha fazlasıdır ve bir başka insanla yapılan ruhsal seviyedeki enerji değişimidir. O kişinin enerji alanı ile bizimki arasında bir bağ yaratır ve onun aurasında yer alan enerjileri almaya açık oluruz. Negatif varlıklar son olarak, güç odaklı ilişki kuranların aurasında sıkça yer alır ve bu enerjiyi diğerlerinin enerji alanına girebilmek için bir kapı olarak kullanır. Aile, arkadaş, iş, romantik ya da seksüel olsun; korku bazlı yaşayan ve güç elde etme üzerine ilişki kuran bu kişiler kurdukları her ilişkide dominant bir rol üstlenmek zorundaymış gibi hisseder veya her durumda karşısındaki üzerinde kontrol sağlamaya çalışır. Ruh kaybı hayli yaygın bir fenomendir ve insanların çok büyük bir çoğunluğu hayatlarında en az bir defa enerji alanlarında negatif tesirlerin yerleşebileceği bir boşluk yaratır. Çözümündeyse şamanik ritüellerde şaman genellikle davulunu kullanarak ruhsal dünyadan bu parçaların geri getirilmesini sağlar ve iyileşmek isteyen kişi bir içe bakış ve kendini keşfetme yolculuğuna çıkar. Bu sayede yaşamış olduğu travmaların hem zihinsel ve duygusal seviyede hem de enerjik olarak çözülümleri ve enerji alanının yeniden güçlenmesi sağlanır. Günlük yaşamlarımızdaysa yine içe dönüşü sağlayabileceğimiz hipnoz, psikanaliz, terapi gibi yöntemler ya da ruhun geri getirilmesi soul retrieval meditasyonları, görselleştirme ve farklı güvenilir ruhsal çalışmalar yapabiliriz. Ruh kaybında yaşanan tesir alışverişine benzer olarak iletişimimiz olan insanlarla psişik ve enerjetik bağlar da kurarız. Sicim, kordon ya da eterik bağ da denilen bu bağlar, bizi güçlü ilişkiler kurduğumuz insanlarla bağlı kılar ve yanımızda olmadıklarında dahi onlarla enerji ve duygu alışverişi yapmamızı sağlar. Diğerleriyle paylaştığımız ruhsal seviyedeki bu görünmez bağlar ortak sevgi ve önemseme gibi pozitif duygulardan kaynaklanabileceği gibi güvensizlik, öfke, düşmanlık, korku ve üzerinde güç sağlama gibi durumlarda da oluşabilir. Kurduğumuz kordon sağlıksız bir kişiyleyse, kalın ve yapışkan bir hal alır ve bizden çektiği enerjiyi o kişiye aktarır. Bu bağ bizden çok fazla enerji emdiğindeyse ruh halimiz bundan etkilenir ve bazı belirtilerle kendini gösterir. Örneğin o kişiye karşı bağımlılık hissi, korku, öfke, endişe, dargınlık; yorgun ve güçsüz hissetme, o kişiyi ve davranışlarını takıntılı biçimde düşünme; onun karakteri, düşünceleri, duyguları, enerjisi ve kendisinden fazlasıyla etkileniyor gibi hissetmemize sebep olur. Bu da yine; iş, arkadaşlık, sevgili, aile ya da iletişimde bulunduğumuz herhangi biriyle aramızda kurulabilir ve böyle bir durumda o kişiyle bağımızı kesmemiz gerekir. Bunun için görselleştirme çalışmaları yapabiliriz ve bu ritüeli gerçek bir ip ve makasla yapmamız aklımızda canlandırmayı kolaylaştırır.
Cinsel enerji
Cinsel enerji - SEDA DİKER Enerji yüklü iki kablonun birbirine bağlanması gibi, partnerinizle. Negatif varlıkların kolayca transfer edilebildiği bir diğer yöntemse sekstir. Seks, sanılanın aksine fiziksel bir etkileşimden çok daha fazlası. Mahrem enerjinizin ilişki esnasında nelere yol açtığını biliyor musunuz? Selda Terek Yazio: Cinsel İlişkiye Girdiğiniz Kişiye Benzeyeceğinizi Biliyor musunuz?Kulağımda kalp atışlarım duruyor. Kadının kendi ile barışık olması, huzurlu olması erkeği çeker. Travma gibi sigara içmek de tüm çakraların kapanmasına, enerji alanımızda blokajlara ve ruhumuzda negatif tesirlerin yerleşebileceği açık kapılara, boşluklara sebep olur. Yetersiz, yanlış cinsel bilgiler, tabular, mitler, yanlış inanışlar: Bir önceki kuşak ve akranlardan elde edilen cinsel bilgiler çoğunlukla eksik, yetersiz ve hatta çoğunlukla yanlıştır. Ha biraz da çatlakmışım. Aslında anlatacaklarım bunlar değil.
Seks Bağımlılığı Türleri Nelerdir?
Enerji yüklü iki kablonun birbirine bağlanması gibi, partnerinizle. Negatif varlıkların kolayca transfer edilebildiği bir diğer yöntemse sekstir. Karşı cinsle yaşanılan sorunların en büyük nedeni; eril dişil enerji dengesizliklerinden kaynaklanır. Eril dişil enerjilerini dengelemeyi. Seks, sanılanın aksine fiziksel bir etkileşimden çok daha fazlası. ADİL' e SOR uygulamasını APPLE STORE veya GOOGLE PLAY adreslerinden rahatlıkla telefonunuza indirebilirsiniz. Mahrem enerjinizin ilişki esnasında nelere yol açtığını biliyor musunuz?Diyelim, bir ev hayal ediyorsunuz bu dişil enerjidir. Cinsel ilişki sırasında da eşlerinin tatmini ile aşırı meşguliyet dolayısıyla uyguladıkları boşalma yasağı haz almayı ve orgazmı engelleyebilir. Şok oldum beni tanımış olmasına. Biliyorsunuz cinsellik de holistik bir eylemdir. Dernek Dernek Hakkında. Bir süre dediğini yapmaya çalıştım, üç günden fazla dayanamadım. Kadının mutsuzluğu, yakınmaları erkeği suçlu hissettirir. Bedenimizin çevresinde 1,5 metreye kadar genişleyen bir enerji alanımız vardır. Seks bağımlılığı, nemfomani , bireyin cinsel davranışlarını kontrol altında tutamadığı bir problemdir. Aynı anda benden nefes almamı istedi. Çünkü yaşamın bu hali gerçek özümüz ve gerçekliği de gayet mümkün. Depresyon, kaygı ve bunama demans gibi psikiyatrik bozukluklar daha sık görülebilir ve bunları tedavide kullanılan ilaçlar cinsel işlevi bozabilir. Bu tip insanlarla kurduğumuz yakın ilişkiler enerji alanımızın zayıflığının hem sebebi hem de sonucu olur ve neticede bu ilişkiler bizi olduğumuz insandan ve özümüzde uzaklaştırarak aşağı ve düşük titreşime doğru çeker. Eril enerji arayan, bulan, takip eden, avlayan, tarafken; dişil enerji de bunları alan taraftır. Seneler evvel kulağımda beni çıldırtan, sessiz ortamlarda varlığını iyice belli eden bir çınlama başladı. Bu kişiler genellikle baskın ve bazen de erkeksi özellikleri olan kadınları eş olarak seçerler. Cinsel bağımlılıkla ilgili belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz; Kişiyi zorlayıcı mastürbasyon Birden fazla ilişki yaşama isteği, tek gecelik ilişki Pornografinin devamlı kullanımı Cinsel dürtülere engel olamama ve cinsel eylemde bulunan diğer kişilerin sınırlarını ihlal etme Cinsel aktivitede duygusal tatmin istememe Suçluluk ve utanç duyma durumu Seks yapmak veya cinsel bir deneyimi düzeltmek adına aşırı zaman ve enerji kaybı Cinsel davranışların amacının dışında gereksiz uzaması Cinsel bağımlılık nedeniyle sosyal faaliyetlerden vazgeçme veya işle ilgili sorumluluklardan kaçma Kişinin istediğini alamadığında meydana gelen sıkıntı, endişe, huzursuzluk ve öfke ile karakterize olma durumu Yapılan çalışmalar, cinsel bağımlılık ile riske girme arasında güçlü bir bağ olduğunu ortaya koymuştur. Çocuk sahibi olmak istememek: Seyrek görünse de özellikle bağımlı ve sorumluluk almaktan kaçınan erkekler, çocuk sahibi olmanın getireceği yükümlülüklerden kaçınmak için cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler. Cinsel Haklar Bildirgesi. Gece olmadan gündüz, karanlık olmadan aydınlık olmayacağı için, aynı maddenin temel yapı taşı gibi pozitif ve negatif vardır hayatta. Dişil enerji naiftir, hassastır, destek alır. Dişil enerji ile ilgili sorunlar bereketi yani kişilerin para ilişkisini de etkiler. Aslında anlatacaklarım bunlar değil. Seks bağımlılığı bir insanın; cinsel yolla oluşan enfeksiyonlar, fiziksel veya duygusal yaralanma gibi çok çeşitli sağlık sorunları oluştursa bile riske girmeye devam etmesine sebep olabilir. Bir yandan eşlerine bağımlıdırlar bir yandan da eşlerine karşı öfkeleri vardır. Ve sıkı durun Fizyolojik ve hormonal değişiklikler duyguları şekillendirir. Ama en önemlisi, cinsellikte haz almanız zorlaşır. Büyük bir titizlikle eline doktor eldivenleri geçirdi.